Yemekten sonra bu 7 şeyi yapmayın
Meyve yemeyin
Yemeğin hemen üstüne yenilen meyve, midenizin hava ile dolmasına sebep oluyor.
Meyveyi yemekten 1 saat önce veya yemekten 1-2 saat sonra yemeniz sağlığınız açısından daha faydalı olacaktır
Çay içmeyin
Türk kültürünün en önemli alışkanlıklarından biri olan yemek üstüne çay içmek de sağlık açısından faydalı görülmüyor. Çay, tükettiğimiz gıdalardan aldığımız proteinleri geç sindirmemize ve alınan vitaminlerden tam fayda sağlanılmamasına sebep oluyor
Kemer gevşetmeyin
Yemekten sonra kemer gevşetmek, bağırsak düğümlenmesine sebep olabiliyor.
Yürüyüş yapmayın
Yemeğin hemen ardından yapılan yürüyüş, tükettiğimiz gıdalardaki besin öğelerinin sindirilememesine, yani yediğimiz yemeğin fayda bakımından hiçbir anlamı kalmamasına sebep oluyor.
Banyo yapmayın/Duş almayın
Yemekten hemen sonra alınan duş, kan akışını el ve ayaklara doğru çoğaltırken, mide etrafında kan akışını azaltır.
Hemen uyumayın
Yemeğin hemen ardından uyumak da sindirim sisteminin yeterince çalışamamasına ve bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur. Bu da sindirim sistemi açısından zararlıdır. Ayrıca yemeğin ardından hemen uyumak kilo almanıza sebep olur.
- Kategori: REHBERLİK
Her insan mutlu olamaz...!
Her insan mutlu olamaz...
Çünkü; gereğinden fazla özler dünü,
Hakettiğinden fazla düşünür yarını
Ve hiç haketmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü...
Her insan mutlu olamaz...
Çünkü; gereğinden fazla özler hayatından çıkanları
Hakettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri
Ve asla göremez yanıbaşındakileri...
Alıntı.
- Kategori: REHBERLİK
Hayat kurtaran 16 ipucu
Londra'daki Kine College Hastanesi Yaslanma Bilimi Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, vücudumuzun bize hayatimizi kurtaracak tam 16 ipucu verdiğini ortaya koydu.
Sağlıklı yasam konusunda birçok araştırmaya imzasını atan; Londra'daki Kine College Hastanesi Gerontoloji (yaslanma bilimi) Enstitüsü'nde araştırmalarını yürüten Prof. Dr. Robert Bale, "Sadece parmaklarınızın uzunluğu bile sizin sağlığınız hakkında kayda değer bilgi sahibi olmamızı sağlıyor aslında. Siz de vücudunuzla ilgili önemli detaylara; dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz " diyor ve ekliyor: "Vücudunuz; siz fark etmeden sağlığınızla ilgili en önemli ipuçlarını veriyor."
Prof. Bale'ye göre, tırnaktan gözlere, doğum kilosundan avuç içine kadar vücuttaki her şey birer gösterge. O halde bir test yaparak ne kadar sağlıklı olduğumuzu anlamak mümkün. Bale'nin " İste hayatinizi kurtaracak 16 ipucu" dediği test söyle:
1.Tırnaklar
Tırnaklarınıza dikkatle bakin. Eğer hafif mavilik yâda; morluk görürseniz bu bir kalp hastalığıyla karsı karsıya olduğunuz anlamına gelebilir. Tırnaklarınızın aşırı kalın olması ya da üstlerinde tümsekler olması da nefes alma hatta akciğer sorunlarıyla karsı karsıya olduğunuzu gösterebilir.
2. Nefeslerinizi Sayın
Eğer dakikada 15 kez ve daha altında nefes alıp veriyorsanız sağlıklı ciğerlere sahipsiniz demek... Eğer 25 kez nefes alıp veriyorsanız o zaman sağlığınıza dikkat etmelisiniz.
3. Gözler
Aynada gözlerinizden birine bakin. İris'in etrafında beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yüksek anlamına geliyor. Bu ayni şekilde yaklaşan kalp sorunlarının da en büyük habercisi.
4. Avuç içinize bakin
Avuç içlerinize dikkatle bakin. Eğer kırmızı ve lekelilerse karaciğerinizde sorun var demek.
5. Hafıza kontrolü
Bir tepsinin üstüne rasgele 10 eşya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakin. Kaç tanesini hatırlayabildiniz? İyi bir hafızanızın olması Alzheimer'le karsılaşma riskinizin daha az olacağı anlamına geliyor.
6. Kas kontrolü
Sırt üstü yatın. Bacaklarınız dümdüz olsun. Bir bacağınızı havaya kaldırın. Bir kişinin ayağınıza bastırmasını isteyin. Eğer bacağınız yere düşüyorsa, kaslarınız da bir zayıflık olduğu anlamına geliyor.
7. Görünüş
Gözünüzün hemen altında elmacık kemiğiniz üzerine bir cetvel yerleştirin. Sonra cetvelin üstüne bir kredi kartı yerleştirin kartı en rahat okuduğunuz uzaklığı ölçün.
Ne kadar yakına gelirse gelsin kartı rahat okuyabiliyorsanız göz sağlığınızın iyi olduğu anlamına geliyor.
8. Tiroit misiniz?
Kollarınızı yere paralel olarak tam karsınızda birleye uzanıyormuş gibi uzatın. Ellerinize dikkat edin. Eğer elleriniz bu pozisyonda titriyorsa o zaman tiroit olma riskiniz çok.
9. Düz yürümek
Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat yürüyebiliyorsanız, vücudunuzun koordinasyonu iyi isliyor demektir.
10. Doğum kilon
Annenize kaç kilo doğduğunuzu sorun. 3 kilonun altında doğmuşsanız kalp sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.
11. Beliniz kalın mı?
Vücut sekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yasama riskiniz daha fazla.
12. Tuvalet sıklığı
Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık tuvalete gitmektir.
13. Nabız kontrolü
Nabzınız ne kadar yavaş atıyorsa o kadar uzun yasayacaksınız demektir. Yani nabzınız 70'in altındaysa sağlıklısınız anlamına geliyor.
14.Dişlerinizi fırçalayın
Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede demektir.
15. Parmak uzunluğu
İşaret ve yüzük parmakları ayni uzunlukta olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha fazla.
16. Ayak Bilekleri
Bas parmağınızla ayak bileğinizin arka kısmına bastırın. Eğer bastırdığınız noktada çok fazla çukurluk oluşuyorsa, o zaman kalp, akciğer, böbrek sorunlarıyla karsı karsıya kalabilirsiniz.
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, yemeğin hemen ardından yakılan tek bir sigara, 10 sigara içmeye eşdeğer sayılıyor.
Ve bu durum kansere yakalanma riski artıyor.
- Kategori: REHBERLİK
ZAMAN YÖNETİMİ
Ne zaman; yirmi dört saat kısa gelmeye başlarsa,
O zaman; kavanoz ve iki fincan kahveyi hatırlayınız...
İşte kavanoz ve iki fincan kahvenin hikayesi
Bir gün bir felsefe profesörü, elinde bazı malzemelerle derse gelir. Ders başladığında; hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe kavanozunu alır. Sonrada kavanozu ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ardından öğrencilerine kavanozun dolup dolmadığını sorar...
- Kategori: REHBERLİK
Girişimciler, Yoksa Siz de Erteleme Hastası Mısınız?
"Ertelemek".. Hemen hemen her gün etrafımızda gördüğümüz, rast geldiğimiz bir şey olabilir. Hatta biraz ileri gidelim. Bu duyguyu bizzat şuan yaşıyor olabilirsiniz... Doğru zaman gelemediğinden, çıkacak iş yeterince mükemmel olmadığından, şartlar olgunlaşamadığından falan şikayet ediyor olabilirsiniz.
Yapacağınız işlere başlamayı ya da başladığınızı bitirmeyi sürekli erteliyorsanız, siz de bir "erteleme hastası" olabilirsiniz. Üstelik hem girişimci iseniz –ya da girişimci olmak istiyorsanız- hem de "erteleme hastalığına" yakalanmışsanız işler sizin daha da zor olabilir. Çünkü girişimciliğin temel noktası olan "icraat" yani "gerçekleştirme" noktasında ciddi sıkıntılarınız var demektir.
Neden Sürekli Erteliyoruz?
- Kategori: REHBERLİK
YETERİNCE SU İÇİYOR MUYUZ?
* Vücut su kıtlığı çektiğinde kandaki suyu kullanırsa, YÜKSEK TANSİYON hastalığına yakalanırız.
* Vücut su kıtlığı çektiğinde omurlardaki suyu kullanırsa BEL VE BOYUN FITIĞI hastalığına yakalanırız.
* Vücut su kıtlığı çektiğinde kemiklerdeki suyu kullanırsa, gut - atrit gibi romatizmal hastalıklara yakalanırız.
* Vücut su kıtlığı çektiğinde akciğerdeki suyu kullanırsa, ASTIM hastalığına yakalanırız.
* Vücut su kıtlığı çektiğinde pankreastaki suyu kullanırsa, ŞEKER hastalığına yakalanırız.
* Vücut su kıtlığı çektiğinde midedeki suyu kullanırsa, ÜLSER hastalığına yakalanırız.
* Bağırsaklarda su eksilirse, kabızlık meydana gelir ve KOLON kanseri olma tehlikesi yaşarız.
* Hücrenin su eksikliği çok artarsa, beynimiz hücreye oksijen göndermeyi keser. Oksijen kesilmesi sonucunda da hücre KANSERLEŞME sürecine girer !!!...
Hasta olmamak için vücudumuzu susuz bırakmamalıyız.
Hasta değil susuzsunuz ...
- Kategori: REHBERLİK
ETKİLİ İLETİŞİM KISSADAN HİSSE
Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?
- Kategori: REHBERLİK
UYKU SORUNLARI
Türk Uyku Tıbbi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz; son yıllarda artış gösteren uyku sorunları ile ilgili soruları yanıtladı.
Artık daha az mı uyuyoruz?
İnsan ömrünün uzaması ve bilişim teknolojisinin getirdiği olanaklar nedeniyle son 10 yılda uyku sorunlarının arttığını görüyoruz. Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının beraberinde getirdiği obezite sorunu; uykuda solunum bozukluklarının artmasına, yani indirekt olarak sağlıksız uyku koşullarının oluşmasına neden oluyor. 1912'de İngiltere'de erişkin nüfusun uyku süresi yaklaşık 10 saatken, bu uyku süresinin 2010'da altı saat 34 dakikaya düştüğü görülüyor.
01.00-07.00 SAATLERİ ÖNEMLİ
En ideali kaç saat uyumak?
- Kategori: REHBERLİK
OKUL AİLE DAYANIŞMASI
Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin olarak okul başarısını artıran faktörler üzerinde yapılan araştırmalar, okul başarısı üzerinde okul-aile dayanışmasının önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Aile içi uyumun, ailenin destekleyici yaklaşımının ve ailenin okul etkinliklerine katılmasındaki çeşitliliğin, okul başarısı üzerinde önemli etkileri vardır.
Çocuğun ilköğretime başlamasıyla birlikte, öğrencinin okul başarısı üzerinde rol oynayan çevresel etkiler toplumun daha geniş bir kesimine doğru genişler. Fakat aile etkisi bütünüyle ortadan kalkmaz. Günün 24 saati içerisinde okul saatlerin miktarı göz önüne alınırsa, çocuk yaşamının ¾'nün bu dönemde de aile içerisinde geçirildiği gerçeği ortaya çıkar. Bu durum, okul yıllarında da çocuk-aile etkileşiminin önemini göstermektedir.
- Kategori: REHBERLİK
OKUMA ALIŞKANLIĞI
Okuma alışkanlığı, küçük yaşlarda edinilmesi gereken bir özeliktir. Anne baba olarak çocuğumuzun hayatının her döneminde model olmamız gerektiği unutulmamalıdır. Ailenin kitap okumadığı bir evde çocuğun da böyle bir alışkanlığı edinmesi beklenemez.
Çocuğumuzu, küçük yaştan itibaren renkli ve dikkatini çekebilen kitaplarla tanıştırmalı ve mümkünse okuyacağı kitabı kendisinin seçmesine izin vermeliyiz. Alışkanlığı geliştirebilmek için uyumadan önce kitap okumasına zaman ayırmasını sağlamalıyız. Mümkünse bunu ortak kitap okuma saati haline getirmeliyiz.
- Kategori: REHBERLİK
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA
Başarı programla gerçekleşir. Birey için anlamlı olan amaçların yapılmış günlük programlarla adım adım gerçekleşmesidir. Belirlenmiş "kişisel amaçlar" olmadan başarılı olmak mümkün değildir. Amacını açık seçik belirlememiş bir kişi dümeni olmayan bir gemiye benzer. Gemi sürekli yol alır, içindekiler çalıştıklarını zanneder ancak geminin akıbeti şansa kalmıştır... Böyle bir gemi kayalara çarparak parçalanabileceği gibi, hiç ilgisiz bir limana da gidebilir.
Ders Çalışırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Yeterli ışık alan ve uygun ısıda bir yerde çalışılmalıdır.
Çalışılan yerde öğrenci dikkatinin dağılmadığını, kendisini etkilemediğini de söylese, TV, müzik vb. uyarıcılardan korunmalıdır.
Ders masada çalışılmalı, çalışırken dikkati çekecek afiş, resim, materyaller vb. görüş alanında olmamalıdır.
Okul dönüşü, okulda o gün öğretilenlerin tekrarı mutlaka yapılmalıdır.
- Kategori: REHBERLİK
ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR
Eğer Bir Çocuk
*Sürekli eleştirilmişse; Kınama ve ayıplamayı öğrenir.
*Kin ortamında büyümüşse; Kavga etmeyi öğrenir.
*Alay edilip,aşağılanmışsa; Sıkılıp utanmayı öğrenir.
*Devamlı utandırılarak terbiye edilmişse; Kendini suçlamayı öğrenir
*Hoş görü ile yetiştirilmişse; Sabırlı olmayı öğrenir. *Desteklenip,yüreklendirilmişse; Kendine güven duymayı öğrenir
*Övülmüş ve beğenilmişse; Takdir etmeyi öğrenir.
*Haklarına saygı duyularak büyütülmüşse; Adil olmayı öğrenir.
*Güven ortamı içersinde yetişmişse; İnançlı olmayı öğrenir.
*Kabul ve onay görmüşse; Kendini ve insanları sevmeyi öğrenir. *Aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse; Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.
- Kategori: REHBERLİK
BAŞARISIZLIK NEDENLERİ
Bireysel Nedenler:
* Öğrencinin bilişsel, fiziksel ve duygusal olgunluk açısından yetersiz olması.
* Beden imajı düşük olan öğrencilerin özsaygıları ve akademik başarılarının da düşük olması.
* Başarısızlığın devamlılığına yol açmada gelişim görevlerini gerçekleştirememek de etkilidir. Gelişim görevi kişinin yaşamının belli bir döneminde ortaya çıkan öyle bir ödevdir ki bunun o sırada başarılması insanı mutlu kılarken, başarılamaması mutsuzluğa ve ileri ki ödevlerini gerçekleştirmesinde güçlüklerle karşılaşmasına neden olur. Bu durum, başlangıçta başarısızlığın benliğe mal olan yanını, daha sonra da kişinin ilerdeki başarısızlıklarını nasıl etkileyeceğini gösterir.
* Ortaokul ve lise yıllarına rastlayan ergenlik döneminde yoğunluk kazanan duygusal nedenler, ilgi alanlarının değişmesi ve çeşitlenmesi önemli başarısızlık nedenlerinden biridir. Bu dönemde hızlı bir gelişme ve değişim sonucu ergenin dikkatinin zayıfladığı ve duygusal gerginlik nedeniyle içe çekildiği, kendisiyle ilgilenmenin arttığı ve belirli noktalarda yoğunlaşmayla düşünce alanının daraldığı, bütün bunlarında çalışma ve başarıyı olumsuz etkilediği görülmektedir.
- Kategori: REHBERLİK
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Okul başarısı öğrencinin bulunduğu okul, sınıf ve derse göre belirlenmiş sonuçlara ulaşmada göstermiş olduğu ilerlemedir. Ancak çağdaş anlamda başarı kavramının akademik başarı ile sınıflandırılamayacağı, bilgi ve beceri gibi bilişsel davranışlar kadar, ilgiler, kişilik özellikleri ve tutumlar gibi bilişsel olmayan davranışları da içerdiği görülmektedir.,,
Başarısızlık kavramı ise daha çok çocuğun ya da gencin uzun süreli,(bir eğitim öğretim döneminden daha uzun süre) hemen her dersten, gelişim düzeyinin ve yeteneklerinin altında başarı göstermesi ve bu başarısızlığı bir türlü telafi edememesi durumu olarak kabul edilmektedir.
Ebeveyn Tutumları
* Çocuğun öğrenmeye dönük tutumunu belirlemede ailenin tutumu ve değerleri son derece önemlidir. Ebeveynlerden birinin veya her ikisinin, okula ve öğrenmeye karşı olumsuz tutumu, çocuğunda okula karşı negatif duygular geliştirmesine yol açmaktadır.
- Kategori: REHBERLİK
ERGENLIK DÖNEMINDE KAZANMAMIZ GEREKEN 7 ALIŞKANLIK
Büyümeleri sırasında çocuklarımıza kazandırılması gereken alışkanlıklar, Sean Covey’in “The 7 Habits of Highly Effective Teens” kitabına konu edilmiş. Kitabın sadece ABD’de satışı 2 milyon adetin üzerine ulaştı. Ergenlik dönemindeki çocuklarımıza kazandırmamız gereken 7 alışkanlık Kitap’ta şöyle sıralanıyor:
1. Yaşamın sorumluluğunu alma alışkanlığı kazanmak. Problemler karşısında, anne babasını, öğretmenini, komşusunu, yakın arkadaşlarını ve hatta hükümeti suçlamamayı öğrenmek. Neyin doğru olduğuna, kendince karar verebilmek ve karar verdiğini yapmak.
2. Hayatının son hedefini ve alt hedefleri belirleme alışkanlığı kazanmak. Anı yaşayıp, eğlenmek ve zaman kaybetmek yerine hedeflere ulaşmak için ısrarla çalışmak.
3. Program yapma ve mevcut programı sık sık gözden geçirme alışkanlığı edinmek. İşleri önemlilik ve aciliyet durumuna göre sıraya koymak ve bu sıraya göre yapmak.
- Kategori: REHBERLİK
Sayfa 12 / 12